Tülin Karagüllü

Bones For Life

Bedenin Bilgeliği

Gözlerin görmeyi geliştirmesi için ne gerekiyor? Işık. Kulakların duymayı geliştirmesi için ne gerekiyor? Ses. Kemiklerin kuvvetlenmesi ve canlanması için ne gerekiyor? Yerçekimi ile başa çıkabilmeleri...
Ruty Alon

Movemet Intellegence okulu kurucusu Ruty Alon’a ait olan bu sözlerle kemiklerimizden oluşan iskeletimizin, bedenimizin bir çatısı olduğunu ve bu çatı ne kadar canlı ve kuvvetliyse biz de yerçekimi ile savaşmadan hareket edebileceğimize” işaret eder. Özetle “yerçekimine karşı savaşmamalıyız, yerçekimi ile birlikte hareket etmeliyiz’ der. Maalesef modern yaşamda çoğumuz yerçekimine karşı mücadele etmeye çalışıyoruz. Neredeyse her yere araçlarımızla gidiyor; masa başında saatlerce oturuyor; çocuklarımız kafalarını oyunlardan kaldırmıyor; eğimli yol kalmadığı için merdiven çıkmayı ya da yokuş tırmanmayı unutuyoruz. Dolayısıyla boynumuz, gövdemizle aynı hizada olmak yerine önünde ya da arkasında durmaya; sürekli oturmaktan belimizdeki baskı artmaya başladı; dizlerimiz de düz yolarda yürümekten artık eskisi gibi süspansiyon görevi yapamaz hale geldi. Bu da beraberinde ciddi fiziksel ağrıları… Artık neredeyse kadınların tamamı belli bir yaştan sonra kalça kırığı veya erimesi sorunları yaşıyor. Aynı zamanda da osteoporoz problemleri ile uğraşıyoruz.

Çok çalışan bir makine bozulur. Ama insan, makinelerin aksine hareket ettikçe canlanır. Rahat yaşamamız için hem hareket etmemiz hem de hareketlerimizin sonucunda iskeletimizin her bir parçasının birbiri ile iletişimde olması, aynı zamanda yaptığı hareketi bir üst beden parçasına aktarması gerekiyor. Örneğin yolda yürürken attığı her adımdan sonra ayaktan gelen baskının, dize, dizden kalçaya, kalçadan bele, belden omurgaya ve onun üzerinden boynu da geçerek kafaya kadar çıkması lazım. Sonrasında geri baskı olarak da aynı kanaldan dönmesi...

Bedenimizin her bir parçasını domino taşı gibi düşünün… Dominoda hareket başladığı anda uyum içinde her bir taş devriliyor ve ortaya muhteşem bir işbirliği sonucunda harika bir görüntü çıkar. Bedenimiz de benzeri bir uyum sayesinde her türlü hareketi gerçekleştiriliyor. Ama bu uyumun sürekliliği için bedeninin her bir parçasının hizalı olması gerekir. Örneğin diz hizalı değilse dizden kalçaya aktarım olmaz. Bu da beraberinde fiziksel problemlerini ya da hareketi verimli yapmamaktan kaynaklı yorgunluk ve hareket etme isteğinin azalmasını getirir.

Movement Intelligence Okulu bünyesindeki “Bones for Life”, modern hayatın insan bedeni üzerinde yarattığı bu tahribatın “nasıl ortadan kaldırılabileceği” sorusunun üzerinden yükselen bir yöntem. Bones for Life çatıya yani kemiklere odaklanıyor, onları canlandırma, kuvvetlendirme çalışmalarına yoğunlaşıyor ve omurganın hizalanmasını amaçlıyor. Bu sayede yani postürün düzeltilmesiyle kifoz, skolyoz, lordoz gibi omurga rahatsızlıklarında iyileşme hatta yok olma gibi faydalar sağlayabiliyor. Daha da önemlisi Bones for Life, yerçekimiyle birlikte hareket etme dolayısıyla canlanma, mutluluk ve bedendeki değişim sayesinde de kişisel potansiyelimizi ortaya çıkarmayı vadediyor.

Peki bu nasıl mümkün olabiliyor? Bones for Life çalışmaları etkisi kanıtlanmış hareket kalıplarından oluşur ve insanın evrimleşme sürecinden ilham alır. Örneğin evrimleşme sırasında süründüğümüz için bazı hareketlerimiz sürünmeyle ilgilidir ya da dört ayak üzerinde yürünen çalışmalar vardır.

Bones for Life çalışmalarında toplam 90 proses yer alıyor. Bu çalışmaları yaparken öğrenme yolu doğaldır. Ruty Alon, “Sinir sistemine gerekli ortamı sağlarsan öğrenme kalıcı olur” der. Bu nedenle Bones For Life’da dışarıdan müdahaleyle değil, kendi beden bilgeliğimizi ortaya çıkaracak şekilde çalışmalar yaparız.

Diğer taraftan son yıllarda bütüncül yaklaşımların sonuçlarının daha verimli olduğu ortaya çıktı. Bones for Life çalışmaları da ‘bütüncül’ yaklaşımı esas alır. Örneğin omurgayı çalışırken aslında tüm bedeni yani kalçayı, dizi ayağı vs. çalışırız. Dizi çalışırken kalçaya ve omurgaya kısaca bedenimizin tüm diğer parçalarına yapmadığı ya da eksik yaptığı görevleri de hatırlatırız. Böylece beden hareket sırasında bütünlük yakalar, hareketi daha rahat ve konforlu yapabilir.